19 Kasım 2010 Cuma

Gör Gecenin Işığını...

 


1 Geceleri nasılda ıssız olur… Kimselerin olmadığı sokak lar kimsesiz gibi dursada herşeyin sahibi Allah gecelerinde sahibidir…

İnsan’
ın istedikden sonra yapamayacağı hiç bir şey yoktur! Gece vardiyasında çalışan işçi kendini işine gore ayarlar ve uyuma saatini ayarlayarak gecenin kör karanlığında kalkıp işinin başına gider…

Geceler bazıları için uyku vaktinden başka bir mana içermediği gibi bazıları içinde içki şişelerinde kaybolma vaktidir…
Geceler kimileri içinde Nur vaktidir!

Gündüz elde edemeyeceğimiz huşu gecede saklıdır… Allah ile konuşmak vaktidir… Dua etmek gecenin karanlığındaki o ışığı görme vaktidir…

Uykular sonsuz dipsiz bir kuyu… Bu gözler çok kapandı artık gözümüzü açma vakti!


2 Gece kim uyanır?
Polis uyanır göreve gider asker uyanır nöbete gider. Doktor uyanır hastaya gider İşçi uyanır fabrikaya gider. Bu kadar iş için gece uyananlara inat bizde Allah için teheccüd namazına kalksak?

Vakit gece yarısı… Lambalar sönmüş… Sokaklar ıpıssız… Şehir uykuda. Aniden bir ses bölüyor sessizliği. Aniden açılıyor gözleri. Karanlığı izliyor bir sure… Aniden fılatıyor yorganı… Abdest alıyor. Başka bakışlar yok üstünde… Sadece Rabbi görüyor onu. Kimse yok yanında, sadece Rabbi var… "Ya Rabbi, bir tek senin huzurundayım" deyip, namaza duruyor. Riyasız, gösterişsiz… Biliyor ki, Allah için kalktı yatağından, Allah da biliyor ki yalnızca kendisi için kalktı yatağıdan. Bu manevi atmosferi gündüz yaşamak zor. Gündüz bu "aydınlığı" bulmak zor. Dünya’dan ahirete giderken berzah’tan geçeceğiz. Yolculuğun en güvenilir elbisesidir gece ibadeti. O yolculuğun azığıdır. Güvenidir. "Uyanamıyoruz" diyorlar. Devam… Bir gün gelinecek, kalkılacak. Saati kurmaya devam. Kalkamamanın pişmanlığı artar artar, sonunda yatak insanı rahatsız eder.

Çok uyuduk… Uykular geçip gitti.

" İnsan, kainatın ekser envaına muhtaç ve alakadardır. İhtiyacatı alemin her tarafına dağılmış; arzuları ebede kadar uzanmış. Bir çiçeği istediği gibi, koca bir baharıda ister. Bir bahçeyi arzu ettiği gibi, ebedi cennetide arzu eder. Bir dostunu görmeye müştak olduğu gibi, Cemil-i Zülcelali de görmeye müştaktır. Başka bir menzilde duran sevdiğini ziyaret etmek için o menzilin kapısını açmaya muhtaç olduğu gibi, berzaha göçmüş yüzde doksan dokuz ahbabını ziyaret etmek ve firak-ı ebediden kurtulmak için, koca dünyanın kapısını kapayacak ve bir mahşer-i acaip olan ahiret kapısını açacak, dünyayı kaldırıp, ahireti yerine kuracak ve koyacak bir Kadir-I Mutlak’
ın dergahına ilticaya muhtaçtır" (Bediüzzaman, Sözler, 23. Söz, Tenvir Neş., s. 297)



 3 Allah’ım! Sana teslim oldum, sana inandım, sana tevekkül ettim Sana yöneldim. Hasmına karşı senin (bürhanın) ile dava açtım. Hakkımı aramada senin hakemliğine başvurdum. Önden gönderdiğim ve arkada bıraktığım hatalarımı affet. Gizli işlediğim, aleni yaptığım, benim bilmediğim, senin benden daha iyi bildiğin hatalarımı da affet! İlerleten Sen, gerileten de Sensin. Senden başka ilah yoktur.  


1: Mesut ÇELİK
2: Hekimoğlu İsmail / Allah Kullarıyla Nasıl Konuşur? (s. 21-22)

3: Bediüzzamn Said Nursi

5 yorum:

  1. Geceleri bir de; gönlü gaflet içinde olmayan, gönlü günahlarla perdelenmeyen, Rabbül Aleminin niyazını işiten, o nidaya ses veren kalkar. (hakikatte kaldırırlır desek daha doğru olur herhalde...)

    YanıtlaSil
  2. Kaldirilir desek bencede daha dogru olur ;)
    Güzel yorumdu tesekkürler

    YanıtlaSil
  3. Ona kavuşmanın en güzel vakti...sessiz, başbaşa...

    YanıtlaSil
  4. Yazı Süperdı Yüreğine Sağlık Cok Anlamlı Canım..

    YanıtlaSil
  5. *Ecehan
    Bencede :)

    *™ мγdяєaм
    Seninde okuyan gözlerine saglik :)

    YanıtlaSil

Çok zor bazen
Avaz avaz susmak...